Hz. Peygamber’in Sünnetinden Örnekler-3 ( (132)
Hz. Peygamber’in Sünnetinden Örnekler-3 ( (132)
Hz. Muhammed, tefekkür eder, âyetler arası bağlantıları kurar ve
ashâbını en güzel şekilde tezkiyeye/yetiştirmeye gayret ederdi.[1]
Hz. Muhammed, ashâbının sorularını cevaplar, tane tane konuşur, önemli
şeyleri üç kez tekrarlardı.[2]
Hz. Muhammed, insanların kusur ve ayıplarını araştırmazdı.[3]
Hz. Muhammed, geniş gönüllü ve bağışlayıcıydı, hata ve kusurları
affederdi.[4]
Hz. Muhammed, söz ve davranışlarıyla kimseyi incitmezdi.[5]
Hz. Muhammed, düşmanlarının bile iyiliğini isterdi. (Örneğin Mekke’nin
fethinde daha fazla kan dökülmemesi için bütün tedbirleri çok önceden almıştı.)[6]
Hz. Muhammed, zalimlere, kâfirlere ve müşriklere karşı dik ve onurlu
idi.[7]
Hz. Muhammed, insanların hatalarını yüzlerine vurmazdı, tenkitlerini
isim vermeden yapardı.[8]
Hz. Muhammed, geçici sıkıntıları tasa etmez, çile ve zorluklara
katlanırdı.[9]
Hz. Muhammed, haksızlıklar karşısında öfkelenir ve tepkisini gösterirdi.[10]
Hz. Muhammed, gördüğü yanlışları eliyle ve diliyle düzeltir, düzeltmeye
gücü yetmediğinde ise hiç olmazsa/en azından kalbiyle o kötülüğü onaylamaz ve
bunu beden diline yansıtırdı.[11]
Hz. Muhammed, nemelazımcı ve vurdumduymaz değildi; duyarlılık,
farkındalık ve hassasiyet sahibiydi.[12]
Hz. Muhammed, sabırlı ve metanetliydi.[13]
Hz. Muhammed, asla Yüce Allah’a isyan etmezdi.[14]
Hz. Muhammed, sorunlar karşısında pes etmez sonuna kadar mücadele
ederdi.[15]
Hz. Muhammed, asla ümitsizliğe, yılgınlığa ve bitkinliğe kapılmazdı.[16]
Hz. Muhammed, günahlardan sakınır, tövbe ve istiğfar ederdi.[17]
Hz. Muhammed, şefkat ve merhamet sahibiydi.[18]
Hz. Muhammed, bitkileri ve hayvanları sever, onları korurdu.[19]
Hz. Muhammed, çevre temizliğine son derece dikkat ederdi.[20] (28.08.2009)
[1] Âl-i
İmrân, 3/190; Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1; Müslim, Tevbe, 12.
[2] Buhârî,
Menâkıb, 23, İlim, 30; Müslim, Cum’a, 46; Ebû Dâvud, Sünne, 5; Edeb, 18;
Tirmizî, Şemâil, 97; Menâkıb, 9.
[3] İsrâ,
17/36; Müslim, Birr, 58, 72; Tirmizî, Hudûd, 3; Ebû Dâvud, Edeb, 37; İbn
Hanbel, II, 389; Abdürrezzâk, Ebû Bekr Abdürrezzâk b. Hemmâm b.
Nafi’ el-Himyerî, el-Musannef, Thk.: Habîbu’r-Rahman el-Â’zamî,
Mektebetü’l-İslâmiyye, Beyrut 1403, X, 232.
[4] Şûrâ,
42/40; Fâtır, 35/45; Ankebût, 29/7; Buhârî, Tefsir, 5; Müslim, Birr, 72, 89;
Tirmizî, Birr, 69; Nesâî, Kasâme, 23-24; İbn Mâce, Edeb, 23; İbn Hanbel, II,
389.
[5] Âl-i
İmrân, 3/159; Tirmizî, Birr, 56.
[6] Şuarâ,
26/3.
[7] Fetih,
48/29; Buhârî, Mezâlim, 3.
[8] Ebû
Dâvud, Edeb, 5.
[9] Müslim,
Zühd, 64; Cenâiz, 3; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 17-18.
[10] Buhârî,
Hudûd, 12; Ezan, 63; Menâkıb, 8; İsti’zân, 47; Müslim, Hudûd, 9; Ebû Dâvud,
Vitr, 32; Tirmizî, Daavât, 70.
[11] Müslim,
1/İman, 20 (I, 69-70); Ebû Dâvud, 1992, 2/Salât,
242 (I, 677-678), 36/Melâhim, 17 (IV, 511); Tirmizî, 31/Fiten, 11 (IV, 470);
Nesâî, 47/Îman, 17 (VIII, 111-112); İbn Mâce, 5/İkâme, 155 (I, 406); 36/Fiten,
20 (II, 1330); İbn Hanbel, I, 2, 5; III, 20, 49, 53.
[12] Nisâ,
4/135; Talak, 65/2; Tevbe, 9/128; Müslim, Akdiye, 19, Birr, 66.
[13] Ahkâf,
46/35; Sad, 38/17; Müslim, Zühd, 64.
[14] Nisâ,
4/14; Müslim, İmâre, 32, 33, 39.
[15] İbn
Hişâm, es-Sîret, II, 101, 234-235; Buhârî, Tevhid, 31; Müslim, Zühd, 64.
[16] Tevbe,
9/40; Buhârî, Fedâilü ashâbi’n-nebî, 2; Müslim, Zühd, 75.
[17] Müslim,
Zikir, 41.
[18] Buhârî,
Ezan, 65.
[19] Buhârî,
Mezâlim, 23; Müslim, Hac, 458; Müsâkât, 7; Sayd, 59; Ebû Dâvud, Tahâret, 14;
İbn Hanbel, III, 184, 191; Abdürrezzâk, el-Musannef, V, 201, 220.
[20] Rahman,
55/7-8; Müslim, Eşribe, 99; Ebû Dâvud, Tahâret, 14; Tirmizî, Edeb, 41; İbn
Mâce, Tahâret, 21.
Yorumlar
Yorum Gönder