Ampulü Bulan Edison Cennetlik midir? (126)
Ampulü Bulan Edison Cennetlik midir? (126)
Ampulün mucidi Edison’un cennetlik olup
olmadığı konusu yıllarca tartışılmış ve iki görüş ortaya çıkmıştır. Birinci
görüşe göre “Edison cennetliktir”; ikinciye görüşe göre ise “Edison cehennemliktir.”
İlk görüşü savunanlar; “Bize göre Edison’un yeri cennettir. Çünkü onun
icat ettiği ampuller yolları, evleri, camileri aydınlatıyor. Bu ışık sayesinde dileyen
Kur’ân okuyabiliyor. Öyleyse ampul ışığında yapılan ibadetlerden ona da pay
vardır, bu sevaplar sayesinde Edison cennetliktir” diyerek onun cennetlik
olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Tam tersi görüşü savunanlar ise onun
yerinin cehennem olduğunu, zira nasıl uçak bileti olmayanlar uçağa alınmıyorsa,
nasıl pasaport olmadan ülkelerarası seyahat etmek mümkün değilse “cennetin biletinin/pasaportunun
da kelime-i tevhîd (Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûlüllah) olduğunu”, bu
gerçeğe inanmayanların da hiçbir şekilde cennete girebilmelerinin mümkün olamayacağını
söylemiş ve bu görüşü şiddetle reddetmişlerdir.
Ayrıca onlar; “Eğer ampulün ışığında yapılan ibadetlerden Edison’a da bir sevap/pay ayrılacaksa
bu ampulün altında işlenen günahlardan da ona bir pay/günah yazılmasının akla
ve mantığa uygun olacağını” ifade etmiş, ahirette mükâfat/ödül elde etmek için
“Allah’a ve ahiret gününe sağlam ve sarsılmaz imanın şart olduğunu” belirtmişlerdir.
(Nitekim bir bankada hesap açtırıp hesaba para yatırmayanların ihtiyaç anında
bankadan para çekebilmeleri nasıl mümkün değilse ahirete inanıp oraya yatırım yapmayanların
da mahşer günü Yüce Allah’tan cenneti isteyebilmeleri mümkün değildir; zira böyle
bir hakları yoktur.)
İlk görüşü savunanlar biraz da öfkelenerek;
“Edison tabi ki cennetliktir. Cennet
sizin babanızın tapulu malı değildir!” diyerek onu cennete sokmaya çalışmış,
karşıt görüştekiler ise; “Cennet tabi ki bizim
babamızın tapulu malı değildir; orada bize yer kalmayacak gibi hiçbir endişemiz
de zaten yoktur; Yüce Allah dilerse Edison’u da cennete koyabilir”, ancak bizzat
Allah Teâlâ’nın kendisi Kur’ân’da müşrikleri/kâfirleri/münafıkları/zalimleri “deve
iğnenin deliğinden geçmedikçe cennete koymayacağını” (A’râf, 7/40) haber vermektedir,
demişlerdir.
(Bu arada devenin/halatın iğnenin
deliğinden geçmesi nasıl imkânsız ise kâfirlerin de cennete girmelerinin
imkânsız olduğunu anlatan bu teşbihi doğru anlamayan bazı hoca müsveddeleri/çakma
ilahiyatçılar “devenin iğnenin deliğinden ışınlanarak geçirilebileceğini” iddia
etmiş ve kafirleri zorla cennete sokmaya çalışmışlardır. Böyle bir teşbihi anlamaktan
aciz kişilerin “İslam âlimi” olmaları mümkün değildir ve bu görüşün ciddiye
alınır hiçbir tarafı da yoktur.)
Dolayısıyla Edison’un cennetlik olduğu görüşünü
reddedenler, asırlar önce bildirilen bu gerçeği hatırlatarak sahte hülyalara
dalanları uyaranlara teşekkür etmek yerine onları “Cennet sizin babanızın tapulu malı değildir” gibi komik bir
gerekçeyle susturmaya çalışanların bu gerekçelerinin doğru olamayacağını belirtmişlerdir.
İlk görüşü savunanlar “Hay Allah ampulü icat eden Edison’dan razı olsun!” diyerek insanların
sürekli ona hayır dua ettiğini, bu dualar sayesinde onun da cennete gideceğini
iddia etmişlerdir. Buna cevap verenler ise her ne kadar insanlar ona hayır dua
etseler de bu duaların hiçbir karşılığının olamayacağını, zira “Hz. Nuh’un inanmayan
oğluna (Hûd, 11/45-46), Hz. İbrahim’in müşrik babası Âzer’e (Tevbe 9/113-114), Hz.
Muhammed’in de münafıkların reisi Abdullah b. Ubey’e mezarı başında yaptığı duanın
kabul edilmediğini” (Tevbe 9/84) bizzat Kur’ân’ın haber verdiğini, dolayısıyla Edison
için yapılan duanın hiçbir anlamının olamayacağını, onun mükâfatını bu
dünyadayken aldığını, zira inanmayarak bütün kredisini tükettiğini” ifade
etmişlerdir.
Ayrıca onlar “Kur’ân’da Yüce Allah’ın mü’minlere
hitaben “cehennemi hak eden kâfirler/müşrikler/fâsıklar kendi yakın akrabaları bile
olsa onların bağışlanmaları için dua etmelerinin doğru olmayacağını” haber verdiğini
(Tevbe 9/113) ve “Edison için yapılan duanın Yüce Allah’ın bu emrine alenen karşı
gelmek olacağını, mü’minlerin de bu tür dualar yapmaktan şiddetle men
edildiğini” belirtmişlerdir.
İlk görüş sahipleri “Her ne kadar Edison kâinatı yoktan var eden Yüce Allah’ı aramamış, bulmamış
veya O’nu bilerek inkâr etmişse de insanlığa çok büyük hizmetler etmiştir; onun
bu emeği asla karşılıksız kalmayacaktır” diyerek hâlâ onun cennetlik
olduğunu iddia etmişlerdir.
Buna cevap verenler ise “insanlar Edison
gibi büyük ilmi keşifler yapan, radyoyu, tv’yi, bilgisayarı, cep telefonunu, röntgen
ve tomografi cihazlarını, otomobil, uçak, tren ve benzeri bütün faydalı
aletleri icat edenlere sürekli teşekkür etseler de bu mucitlerin kalplerinden
geçenleri, inançlarını, niyetlerini, samimiyetlerini, amaçlarını en iyi Yüce Allah’ın
bildiğini, dolayısıyla onların mükafatlarını bu dünyadayken aldığını, ahirette
nasiplerinin kalmadığını” ayetlere dayanarak (Yûnus, 10/7-8; Hûd, 11/15-16;
Şûra, 42/20) ifade etmişlerdir. Ayrıca bu gibi kimselerin belki de farklı
derecelerdeki cehennemde azabı daha az olan bölümlerde yanmalarının söz konusu
olabileceğini de belirtmişlerdir.
Sonuç olarak, Kur’ân’ın ilkelerini göz
ardı eden bazı müslümanlar bilerek veya bilmeden Edison da dâhil olmak üzere
insanlığa icatlarıyla/keşifleriyle hizmet eden bütün “inançsız bilim adamları” için
dua etseler de, onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanmadıkları, Yüce Allah’a kulluk
etmedikleri, O’na şirk koştukları için hiçbir şekilde cennete girebilmeleri mümkün
olamayacaktır. Çünkü cennete girmek, “ancak ve ancak sağlam ve sarsılmaz iman, Allah
Teâlâ’ya kulluk, O’nun rızasını ve mağfiretini kazanacak sâlih amellerle” mümkündür.
(17.07.2009)
Yorumlar
Yorum Gönder