Üç Aylar ve Regaib Kandili (115)
Üç Aylar ve Regaib Kandili (115)
Ömür takviminin yaprakları birer
birer kopmakta, zaman hızla akıp gitmekte, bir imtihan yeri olan dünyadan
ahiret yurduna her geçen gün/saat/dakika/saniye/salise/an biraz daha yaklaşılmaktadır.
Günah kirleriyle kararan kalplerin manevî huzura ihtiyaç duyduğu, Yüce Allah’ın
af ve mağfiretinin sağanak sağanak yağdığı üç aylar diye bilinen Recep, Şaban
ve Ramazan ayı da yaklaşmaktadır.
İşte Regaib kandili müstesna zaman dilimlerinden biri olup Miraç, Berat
ve Kadir gecelerinin habercisidir. Her gecenin olduğu gibi bu mübarek gecelerin
de çok iyi değerlendirilmesi, ömür boyu yapılanların gözden geçirilmesi ve mahşer
gününe hazırlıklı olunması gerekir. Özellikle böyle gecelerde günah, hata ve
kusurlarla yüzleşmek, bunları itiraf edip düzelteceğine dair kendi kendine söz
vermek ve harekete geçmek icap eder.
Nitekim üç aylar geldiğinde toplumun genelinde suç oranları azalır,
ibadet ve iyilikte bulunanların sayısı artar. Bu bakımdan üç aylar, işlenen
günah ve kötülüklere dönmemek için tövbelerin yapıldığı, pişmanlık duyularak
gözyaşıyla Yüce Allah’tan af ve mağfiret dilenildiği zaman dilimleri olarak
görülmelidir.
İnsanoğlu hayatının her anında gizli veya açıktan yaptığı bütün günahları
gören ve gözetleyen Yüce Allah’a saygısızlık yapmaktan imtina etmelidir. Yüce Allah’ın;
“Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve
herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah
yaptıklarınızdan haberdardır”[1] ayetinde verilen mesajı bütün ruhunda
hissetmeli ve ona uygun davranmalıdır.
Bu aylar Yüce Allah’ın duaları kabul ettiği, rahmet kapılarını sonuna
kadar açtığı fırsat ve ganimet aylarıdır. Bir ayette Cenab-ı Hak; “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim” buyururken, bir başka
ayet-i kerimede de; “Ey iman edenler!
Hepiniz Allah’a tövbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz”[2] buyurarak insanları tövbe ve
istiğfara davet etmektedir. İşte duaların geri çevrilmeyeceği, iyiliklere kat
kat sevapların verileceği en güzel gün ve geceler bu mübarek üç ayların
içerisindedir.
Hz. Peygamber, üç aylar geldiğinde daha çok ibadet eder, ümmetine de ibadet
yapmalarını tavsiye ederdi. O, böyle gün ve geceleri Kur’ân’ı tefekkür, oruç,
namaz ve zikirle geçirir ve üç aylar girdiğinde; “Allah’ım! Recep ve Şaban
aylarını bize mübarek kıl. Bizi hayırlısıyla Ramazan ayına kavuştur” diye
dua ederdi.
Bilindiği üzere geçen yıl mübarek gün ve gecelerde hayatta iken şimdi bu
dünyadan ayrılanlar vardır. Dolayısıyla her insan kendisinin de yarın dünyadan
ayrılıp gidebileceğini bilmeli, elindeki fırsatları değerlendirmeli, bu mübarek
zaman dilimlerinde birlik, beraberlik ve din kardeşliğini pekiştirmeye gayret
etmelidir. Manevî huzurun temini için böyle geceleri tefekkürle, muhasebeyle,
namazla, duayla ve hayır hasenat yaparak geçirmelidir.
Rabbim cümlemizi üç ayları en güzel şekilde değerlendiren, hatalarından
dersler çıkaran ve ömrünün geri kalanında Yüce Allah’ın rızasını kazanmak için hayırlı
hizmetler yapmaya kendini adayan ihlaslı kullarından eylesin. (20.03.2009)
Yorumlar
Yorum Gönder