Kadın Bakış Açısını Bilmek Faydalıdır (353)
Kadın ile erkeğin olaylara bakışındaki farkları bilen birisi
meseleleri/problemleri çok daha rahat çözüme kavuşturur. Nitekim “genetik
olarak” erkeklerin olaya yaklaşım tarzlarını “mantık kuralları” belirlerken, kadınların bakışlarını ise daha
çok “duyguları” belirler.
Bu bakımdan erkek beynine “duygusallık
ve estetik katmayı”, kadın da kendisini geliştirerek duygusallık ve
estetik kaygılarına “mantık ve muhakemeyle
ilgili veriler” yüklemeyi becermelidir. Çünkü beynin “mantık ve duygu dengesi” ancak böyle
sağlanabilir.
Kadın kendini bu yönüyle geliştirmezse mantıklı kararlar alamaz ve hep
hatalar yapar. Erkek de mantık donanımına gereken duyguyu ekleyemezse acımasız
ve bencil biri olur, kadınları bir türlü anlayamaz. Dolayısıyla genlerine
kodlanmış böyle bir yazılımdan haberdar olan kadın ve erkek, “mantık ve duygu
konusunda” eksik kalan yönlerini geliştirmek ve böyle bir çabayla birbirlerinin
eksiklerini tamamlamak zorundadır. Eğer mutlu olmak istiyorlarsa kadın da erkek
de yeteneklerini geliştirerek aradaki açığı kapatmak, mantık ve duygunun kol
kola yürümesini sağlamakla mükelleftir. Aksi halde erkek ve kadının gerçek
anlamda mutlu olabilmeleri çok zordur.
Görüldüğü üzere “biyolojik olarak
kadın ile erkeğin eşit olduğunu söylemek” mümkün değildir. Zira “kadın ile erkek farklı özelliklerde ve
birbirlerini tamamlamak için” yaratılmışlardır. Bu itibarla, farklı özellikleri onlar için bir eksiklik
değil tamamlayıcı unsurlardır. Yani biri diğerinden ontolojik olarak üstün
değildir. İkisi de bir elmanın
iki yarısı gibi eşittir; sağ veya sol ayak gibidir. Kadın kadın
olduğu için eksik, defolu ve aşağı, erkek de erkek olduğu için tam, kusursuz ve
mükemmel değildir. Kısacası kadın ile erkek bir bütünün iki eşit parçasıdır ve
her ikisi birbirine muhtaçtır; biri olmadan diğeri hep eksik kalacaktır.
Sonuç olarak, “kadın-erkek eşitliği” diyerek kadınların duygularını
istismar eden ve onları kışkırtanlar kesinlikle maksatlı ve art niyetli
kimselerdir. Aklı başında kadın ve erkek bu oyuna gelmez. Elbette insan olmak
ve sorumluluklar bakımından kadın da erkek de eşittir. Ancak yaratılıştan
getirdikleri farklı özellikler ve yüklenen görevler nedeniyle her ikisi
birbirinin mütemmim cüz’üdür. Bu özellikleri bilmek ve buna uygun davranmak
kadını da erkeği de mutlu eder. Fakat bunları öğrenmeye ve uygulamaya zaman
ayırmamak, sonra da mutlu ve huzurlu olmayı ummak, huzuru bulamadığında ise
suçu “kadere”, “kısmete”, “nasibe” veya “eşine” yüklemek yanlıştır.
(30.10.2015)
Yorumlar
Yorum Gönder