Fikrine Güvenen Şiddete Başvurmaz! (347)

 

Gelişmiş toplumlarda fikirler ve düşünceler özgürce ifade edilir. İnsanların beklentilerine “en iyi, en doğru, en güzel, en ikna edici ve en güvenilir cevapları” verenler her zaman kazanır. Çünkü özgür ortamlarda fikirler çarpışır, gerçekler ortaya çıkar, bilim ve teknoloji gelişir.

Fikirlerin karşılıklı konuşulmasından rahatsızlık duyanlar kendi fikrine güvenmeyenlerdir. Bir insan çoğulcu bir ortamda düşüncesini açıkça ifade ederse farklı görüşlerin ortaya çıkmasına katkı sağlamış olur. Alternatif düşüncelerin, farklı bakış açılarının ve aykırı düşüncelerin ortaya çıkması ise o toplumun olgunlaşmasına, ilerlemesine ve gelişmesini katkı sağlar. Böyle bir toplum daha az hata yapar ve geleceğe güvenle yürür.

Fikrine güvenen insan hiçbir zaman kendisine sorulan sorulardan/eleştirilerden rahatsızlık duymaz; “Bu benim kanaatim/düşüncem” der ve “ilke eksenli olarak” düşüncesini savunmaya devam eder. Sevmediği, hoşlanmadığı veya kendisi gibi düşünmeyen herkesi potansiyel suçlu/tehlike olarak algılayan fanatikler gibi davranmaz. Hatası varsa derhal bundan döner ve fikrini daha sağlam temeller üzerine inşa etmeye çalışır.

Erdemli bir toplum, fikrine güvenmeyerek isteklerini zorla dayatmaya kalkışanlara ve şiddeti metot olarak benimseyenlere itibar etmez. Çünkü terör, şiddet, hakaret ve öfke zayıflık işaretidir. Şiddet ve saldırganlık bir hak arama ve sorun çözme metodu/yöntemi değildir. Böyle kimseler akıllarıyla değil duygularıyla hareket ettikleri için her zaman kaybetmeye mahkûmdur.

Oysa akıllı kişi şiddete değil, “ikna ve inandırma yöntemine” başvurur. Karşısındaki kişinin kafasında oluşan/oluşturulan algılara/sorulara doğru cevaplar üretir; çözüm odaklı düşünür. Doğruları, güzel bir üslupla savunur, er ya da geç başarılı olacağına inanır.

Sonuç olarak, erdemli insan hak aramasını bilen, şiddeti bir çözüm yöntemi olarak benimsemeyen, duygularıyla değil akl-ı selim ile hareket eden, ikna ve inandırma yöntemine başvuran, zorbalara destek olmayan, bir delikten iki defa ısırılmayan ve teröristlerin oyuncağı olmayandır. Oluyorsa problem kendindedir ve suçlaması gereken sadece kendisidir. Zira ilkenin değil güçlünün yanında yer alan, ırkçılık yaparak etrafına taraftar toplayan ve kısa/kolay yoldan köşe dönme arzusuyla hareket edenlere destek olan kendisi olmuştur ve bu yüzden de suçludur. (18.09.2015)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!

Evlilik Kader midir? II (362)

Uydurma Rivâyetler ve Mehmet Akif Ersoy’un Uyarısı (236)