Cep Telefonlarının Şimdiki ve Gelecek Yıllardaki Muhtemel Zararları! (333)

 

Ses, elektromanyetik frekans ve lazerin varlığı, başka dalga boylarının varlığının bir kanıtıdır. Bilindiği üzere “elektromanyetik radyasyon” bütün evreni kuşatan bir enerjidir.

Çeşitli renkler halinde görülen ışık, elektromanyetik radyasyonun bir parçasıdır. Göremediğimiz radyasyon ise bir tarafta kızılötesi, mikrodalga, tv ve radyo dalgaları halinde, öbür tarafta ise morötesi, X ve Gama ışınları olarak elektromanyetik tayfın her iki yanında uzayıp giderler.

Morötesi, X ve Gama ışınları sıcaklık etkisi fazla olan ışınlardır. Özellikle hücreleri iyonize ederek “parçalama ve öldürme özellikleri”ne sahiptirler. Bu ışınların “kanser yapıcı ve bağışıklık sistemini bozucu etkileri” ispatlanmıştır.  

Morötesi, X, Gama ve kozmik ışınlar “iyonlaştırıcı elektromanyetik radyasyon” yayarlar. O yüzden, söz konusu ışınlar insan sağlığı açısından son derece tehlikelidir.

Mesela cep telefonlarının ekranları, Gama ışınları yaymaktadır ve bu ışın insan sağlığı açısından ciddi riskler oluşturmaktadır.

Kaldı ki, cep telefonlarından çıkan diğer elektromanyetik dalgaların/sinyallerin, baz istasyonları, tv ve radyo dalgalarının da “insanın zihin sağlığı” açısından çok ciddi zararlarının olduğu bilinmektedir.

Nitekim bir enerji kaynağının ürettiği enerjinin frekansı yükseldikçe bedene derinlemesine nüfuzu artmakta ve elektromanyetik ışıma beyinde melatonin hormonunu azaltmaktadır.

Melatonin, beynin salgıladığı önemli bir hormondur. Bu hormon zihin işlevlerini, cinselliği, stresi ve uykuda beyin onarımını sağlayan ve düzenleyen bir hormondur. Az salgılandığında hipofiz bezinin çalışmasını bozar, seks hormonlarını azaltır, stres hormonlarının salgılanmasını artırır. Stres hormonlarının fazla salgılanması da kemik iliğini ve bağışıklık sistemini zayıflatıp çökertir.

Alzheimer hastalığının artmasıyla “elektromanyetik kirliliğin artışı” arasında ciddi bir ilişki söz konusudur. Nitekim elektromanyetik ışınımın yoğun olduğu çevrede yaşayan insanlarda “sinirlilik, huzursuzluk, depresif belirtiler ve uyku bozuklukları” daha fazla görülmektedir. Zira bu elektromanyetik dalgalar insan beyninin kimyasını bozmaktadır.

Bir başka ifadeyle, tüm bu elektromanyetik ışınlar vücudun hastalıklarla mücadele eden “bağışıklık sistemini” bozmakta, gizli kanser hücrelerini harekete geçirmekte, beyinde kalıcı hasarlara yol açmakta, insanın anlama, kavrama, sezme ve analiz etme kabiliyetini zayıflatmakta, karar verme süreçlerini yavaşlatmakta ve unutkanlığa neden olmaktadır. Hal böyleyken bilinçsiz, tedbirsiz ve kontrolsüz bir şekilde bu küçük elektronik aygıtları kullanmaya devam etmek bile bile lades demektir.

Sonuç olarak, Yüce Allah, insanoğluna akıl gibi harika bir nimet bahşetmiştir. “Aklın çalışma ortamı beyni” çöplüğe çevirenlerin üzerlerine “pisliklerin, adı duyulmamış hastalıkların, acıların, streslerin, depresyonların vs.” yağacağı gün gibi aşikârdır. Tüm bu haklı uyarılara kulak tıkayarak kendi sonlarını kendileri hazırlayanların ellerindeki akıl nimetini kaybedecekleri aşikârdır. Kaldı ki, bu tipler akıl gibi önemli bir emanete bile bile ihanet ettikleri için de ayrıca sorumlu olacaklardır. Öyleyse yapılması gereken şey, haklı tenkide kulak verip yanlıştan bir an önce dönmek ve hayat boyu dengeli bir yaşam sürmektir. (05.06.2015)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evlilik Kader midir? I (361)

Evlilik Kader midir? II (362)

Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!