Canlı Bomba, İntihar ve Ebedi Cehennem! (339)

 

Canlı bomba olarak intiharı seçen kimi zavallının kısa yoldan cennete gitme arzusuyla böyle bir yolu tercih ettikleri anlaşılmaktadır.

Böyle ahmakları kullanan şer odakları, bu meş’um eylemler sayesinde insanları şok etmekte, ucuza mal ettikleri bu yöntem sayesinde çıkarlarını korumakta, yandaşlarını ve dünya kamuoyunu da bu eylemler sayesinde yanlarında tutmayı başarmaktadır.

Oysa “devletin yetkili organlarının aldığı karar gereği canlı bomba olarak ülkeyi işgal eden veya buna yeltenen düşman unsurlarının askerî hedeflerine nokta saldırısı düzenlemek” ayrı bir şeydir.

“Bir terör örgütünün ya da herhangi bir etnik grubun, cemaatin/tarikatın yetkililerinin verdiği emir ve talimat gereği sivil hedeflere intihar eylemleri gerçekleştirmek” ayrı bir şeydir.

Her iki eylem arasında dağlar kadar fark vardır.

Devletin başvuracağı birinci yöntem “başka çıkar yol kalmadığında” meşru, makul ve mubah iken ikincisi ise kesinlikle gayri meşru, mantık dışı ve haramdır.

Sivil hedeflere giderek üzerlerindeki bombaları patlatan, hak arama ve sorun çözmede bu tür sakat metotları kullanan ve İslam dinini kendi süflî çıkarlarına alet edenler kat be kat sorumlu olacaklarını bilmelidir.

Beyinleri yıkanmış böyle zavallılar uzun sürecek mücadele yerine kısa yoldan cennete gitme ve “cennetteki hurilere bir an önce kavuşma hayaliyle” bu eylemleri gerçekleştiriyorlarsa büyük bir yanlış yapmaktadır.

Bu tür hurafelerle beyni yıkanan gençleri kullanan örgütler aslında İslam düşmanı devletlerin birer maşasıdır ve bu açık gerçeği anlamayanlar da sadece beyinsizdir.

Çünkü intihar bombacısı olmayı seçen o tiplerin “yaralanmış kişisel veya grup kimliklerini onarmak için yapmaları gereken şey, intihar eylemcisi olmak değil, iyi bir tedavi ve sonrasında da meşru mücadele yöntemlerini kullanarak uzun vadede sonuca gitmektir.”

Nitekim İslam dini bir insanın “intihar etmesini” de “savaşa iştirak etmeyen masum sivillerin öldürülmesini” de kesinlikle yasaklamıştır.

Beyin yıkama faaliyeti sonrası kandırılan veya mutluluk verici haplarla yönlendirilen, değişik ilaçlarla ölüm korkusu yok edilen “bu robotlaştırılmış zavallılar” yanlış bir yola girdiklerini ve kullanıldıklarını anlamak/bilmek zorundadır.

Özetle, intihar bombacıları denilen bu maskaralar, sivil hedeflere saldırılar düzenleyerek kendilerini ve onlarca masum insanı öldüren bu sefihler kesinlikle cehennemi boylayacaklarını bilmelidir. Çünkü bunların söz konusu eylemleri Kur’ân’a, sünnete, akla, bilime ve mantığa aykırıdır. Dolayısıyla şehit olabilmeleri kesinlikle mümkün değildir. Bu itibarla ulu’l-emrin aldığı karar olmaksızın bu tür eylemlere girişenler İslam’a ve müslümanlara büyük zararlar verdikleri için sorumludur. Ayrıca bu tür cahil adamları “savaşçı” ilan ederek onlara sempati besleyen, alçakça eylemlerini öven, bu zavallıların iyi bir şey yaptıklarını zannederek onları savunanlar da bu suça/vebale kesinlikle ortaktır.[1]

Sonuç olarak, Yüce Allah’ı, O’nun elçisi Hz. Muhammed’i ve tüm müslümanları yanlış tanıtan, beyinleri uyuşturulmuş bu intihar bombacıları üstlendikleri vebal nedeniyle bırakınız ahiret günü cennete girmeyi, tam tersine Yüce Allah’ın lanetini hak edecek ve ebedi cehennemliklerden olmaktan asla kurtulamayacaklardır. (24.07.2015)



[1] en-Nisâ 4/85.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!

Evlilik Kader midir? II (362)

Uydurma Rivâyetler ve Mehmet Akif Ersoy’un Uyarısı (236)