TOKİ’nin Yaptığı Camiler ve Karşılaşılan Problemler (203)
Geçen hafta Isparta’da Eğirdir yolu üzerinde yapımı iki yıl önce
tamamlanan TOKİ’nin konutlarını ziyarete gittiğimde öğle namazını kılmak için TOKİ’nin
inşa ettirdiği camiye uğradım. Camiye girdiğimde “caminin mimarının” kimseye
danışmadan kendi kafasına göre bir proje çizdiğini ve bunun da alelacele
onaylandığını düşündüm.
Gerçekten de bu projeye onay verenlerin “Selçuklu mimari tarzını benimseyeceğiz” derken yanıldıklarını ve
çok büyük yanlışlıklar yaptıklarını müşahede ettim.
Şöyle ki, Osmanlı mimari tarzı “Selçuklu
mimari tarzının” eksikliklerini tamamlayan, onu daha da geliştiren ve
nihayetinde Selimiye Camii gibi şahane eserlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan
bir tarzdır. Bu tarzı terk edip geriye dönmek olacak şey değildir.
Osmanlı mimari tarzının daha da geliştirerek devam ettirmek yerine Selçuklu
tarzına ric’at edilmesi yanlış olmuştur. Bu nedenle TOKİ’nin yaptığı ve
yaptırmakta olduğu bu tür cami projelerini yeniden gözden geçirmesi ve ivedilikle
değiştirmesi zaruridir.
Mesela Osmanlı mimari tarzında kubbe büyütülerek sütunlar duvar içine
alınmış ve cami cemaatinin birbirlerini rahatlıkla görebilecekleri bir saf
düzeni oluşturulmuştur. Yine cami içinde safların bölünmemesi için gerekli
düzenlemeler yapılmış ve cami içindeki direk sayısı en aza indirilmiştir. Bu
gerçeğin farkında olmayan TOKİ’nin mimarları ise cami içinde dört dev sütuna
yer vermiş, bu direkler cami cemaatinin saf düzenini darmadağın etmiştir. Aynı
şekilde yuvarlak kubbe terkedilmiş, dörtgen bir çatı tercih edilmiştir ki bunda
da zerre kadar estetik yoktur.
TOKİ’nin yaptırdığı bu camide kadınlar bölümü o kadar yükseğe tasarlanmış
ve yapılmıştır ki kadınlar haklı olarak buraya merdivenle çıkmaktan üşenmiş ve
camiye gelmez olmuşlardır.
Bu camilerde minber, mihrap ve
kürsünün uyumu ise berbattır. Cami adeta baştan savma, gelişigüzel yapılmış bir
bina izlenimi vermektedir.
Vaaz kürsüsü yapılırken hiçbir ölçüye riayet edilmemiştir. Çünkü bu kürsünün
bir ustaya ya da vaize danışılmadan yapıldığı her halinden bellidir. Bu kadar
uyduruk bir vaaz kürsüsü yapmak için gerçekten çok büyük emek sarf edilmiş olmalıdır.
Öte yandan caminin minaresi ise estetikten yoksun, hantal, itici,
sevimsiz ve camiyle kesinlikle uyum içinde değildir.
Kısaca TOKİ’nin yaptırdığı bu caminin projesi çok ilkel olup her türlü
estetikten ve mimarî güzellikten yoksundur. Kesinlikle kullanışlı değildir.
Harcanan paraya ve emeğe yazık olmuştur.
Cami içerisinde cemaatle yaptığım sohbette ifade ettiklerine göre cami
yapılalı 2 yıl olmasına rağmen yağmur yağdığında çatıdan sular akmaktadır. Ayrıca
görevli imam 60.000 TL masrafla camiyi yeniden onardıklarını ifade etmiştir. Yapımı üzerinden daha 2 yıl geçmeyen bir
camiye tekrar 60 bin TL masrafla bakım ve onarım yapmak hem içler acısı hem de
utanılacak bir durumdur.
Kanaatimizce şu an TOKİ’nin yapmakta olduğu bu ve buna benzer camiler her
türlü maddî ve manevî ihtiyacı karşılamaktan son derece uzaktır. Halkın beğeni ve takdirini kazanacak,
ülkemize ve dünyaya örnek olacak camiler yapmak kaçınılmaz bir görev olarak
önümüzde durmaktadır. Bu hususta herkes üzerine düşen vazifeyi
yapmalıdır. Eğer bu millet her şeyin en iyisine layıksa bu lafta kalmamalı ve
icraata da mutlaka yansımalıdır.
Sonuç olarak, TOKİ’nin yetkililerini uyarmak ve tarihe not düşmek için bu
yazı kaleme alınmıştır. TOKİ derhal böyle cami projelerine son vermelidir.
Estetik, kullanışlı ve üzerinde uzun uzun düşünülerek hazırlanmış muhteşem camiler
inşa etmek için “cami proje yarışması” düzenlemelidir. Teknolojinin geliştiği bu çağda Selimiye Camii’ni de geçecek güzellikte
camiler inşa edemeyen bir milletin ecdadıyla övünmeye asla hakları yoktur. (12.10.2011)
Yorumlar
Yorum Gönder