İslam’da Kardeşlik ve Ramazan (119)
İslam’da Kardeşlik ve Ramazan
(119)
İnsanoğlu en güzel surette yaratılmış olup bir toplum içinde yaşamını
sürdürmek zorundadır. Toplumda bir arada yaşayan fertlerin ise uyması gereken bazı
kurallar vardır. İslam birlik ve beraberliğe çok büyük önem vermiş, din kardeşliğinin
korunması ve gözetilmesini emretmiştir.
Nitekim Kur’ân’da Yüce Allah; “Şüphesiz mü’minler
kardeştirler, öyle ise dargın kardeşlerinizin arasını düzeltin, Allah’tan
sakının ki Allah da size acısın”[1] buyurmuş, Hz.
Peygamber de; “Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu
tehlikeye atmaz. Her kim bir kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun
ihtiyacını giderir. Her kim bir müslümanın sıkıntısını giderirse, Allah da o
kimseden kıyamet gününün sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Her kim bir
müslümanın kusurunu örterse, Allah da kıyamet gününde onun kusurunu örter”[2] buyurarak “din kardeşliğinin” nasıl olması
gerektiğini ifade etmiştir.
İşte din kardeşlik duygularının daha da perçinlendiği ve
doruğa ulaştığı mevsimlerden birisi de Ramazan ayıdır. Bu ayın gelmesiyle
birlikte “İslam kardeşliği” zirveye ulaşır, müslümanlar arasındaki birlik,
beraberlik ve dayanışma daha da artar. Müslümanlar kardeş olduğu için biri
ağlarken diğeri gülemez, biri açken diğeri tok uyuyamaz. Nitekim Hz. Peygamber;
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” buyurarak bu
gerçeği dile getirmiştir. Bu bakımdan bir mü’min din kardeşinin rahat ve
huzurunu kendi rahat ve huzuru gibi görür ve din kardeşlik bağlarını asla
koparmaz.
Öyleyse Ramazan ayı vesilesiyle din kardeşliğimizi daha da pekiştirelim.
Birlik ve beraberliğimizi bozmak, ülkeyi parçalamak/bölmek ve müslümanları güçsüz
düşürmek isteyen şer odaklarına fırsat vermeyelim. İslam kardeşliğini ilelebet
yaşatalım. Rabbim cümlemizi din kardeşliğinin bilincinde olan ihlaslı
kullarından eylesin. (08.05.2009)
Yorumlar
Yorum Gönder