Hz. Peygamber’in Sünnetinden Bazı Örnekler (161)
Hz. Peygamber’in Sünnetinden Bazı Örnekler (161)
Sünnet, Hz. Peygamber’in yaşam tarzıdır. Hz.
Peygamber’i daha yakından ve doğru tanımak için onun sahih sünnetinden bazı
örnekler verelim.
Hz. Muhammed (s.a.s.), hayatı boyunca
sadece gerçeği söylemiş ve söylediklerini de harfiyen yaşamıştır.
Hz. Muhammed, daima tatlı dilli, güler
yüzlü ve hoşgörülü olmuş, sözlerinin saygıyla dinlenmesini sağlamıştır.
Hz. Muhammed, temizliğe ve sadeliğe önem
vermiş, giyim ve kuşamıyla çevresindekilere örnek olmuş, lüks ve ihtişamdan
kaçınmış, gösteriş yapmayı yasaklamıştır.
Hz. Muhammed, yemeğe besmeleyle başlamış,
sağ elini kullanmış ve tıka basa doymadan sofradan kalmıştır. Yemekten önce ve
sonra ellerini yıkamış, sağlığa zararlı şeyleri yiyip içmemiş, yemek yerken
sofra adabına uymuş ve etrafındakileri de nezaketle uyarmıştır.
Hz. Muhammed, geçici sıkıntıları tasa
etmemiş, hayata daima gerçekçi ve iyimser bir gözle bakılmasını öğütlemiş ve
her zaman Yüce Allah’a yönelmeyi tavsiye etmiştir.
Hz. Muhammed, insanlara kanaatkâr olmayı
öğretmiş, kimseyi incitmemiş, kendisine düşmanlık edenlerin bile iyiliğini
istemiştir. İnsanların kusurlarını yüzlerine vurmamış, tenkitlerini isim
vermeden yapmıştır.
Hz. Muhammed, herkese iyilik yapmış, açlık
sıkıntısı çekmiş, Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak için bütün çilelere katlanmış
ama asla şikâyet etmemiştir.
Hz. Muhammed, adaleti titizlikle korumuş,
insanlara makamlarına göre muamele etmeyi doğru bulmamış, kadın, fakir,
kimsesiz, hasta, engelli ve yetimlere daha fazla ilgi göstermiştir.
Hz. Muhammed, kibirden nefret etmiş, kimseye
karşı büyüklük taslamamış, ancak hakikati inkâra şartlanmış olanlar karşısında
da asla ezilip büzülmemiş, hakkı ve doğruyu sonuna kadar savunmuş, hedeflerini
bir bir gerçekleştirmiş ve asla ümitsizliğe kapılmamıştır.
Hz. Muhammed, otoritesini zorlama
tedbirlerle değil sevgiyle yerleştirmiş, dalkavukluktan ve yağcılıktan hiç
hoşlanmamış ve böyle kimseleri istediklerinden mahrum bırakarak
cezalandırmıştır.
Hz. Muhammed, meclislerde boş bulduğu yere
oturmuş, kendisinin aşırı derecede yüceltilmesini asla onaylamamış, hayatta
iken yahûdî ve hıristiyanların düştüğü bu yanlışı görerek sahâbîlerini önceden
uyarmıştır.
Hz. Muhammed, halkın arasına katılmış,
komşularını, dostlarını ve hastaları ziyaret etmiş, müslümanların acı ve tatlı
günlerinde onların yanlarında olmuştur.
Hz. Muhammed, kendisinin de diğer insanlar
gibi bir insan olduğunu, sadece Allah’ın korumasıyla hata ve günahtan
kurtulabileceğini, hiçbir kaygıya kapılmadan samimiyetle ifade etmiştir.
Hz. Muhammed, eşlerine saygı göstermiş,
haklarına riayet etmiş, gece ibadet etmek istediğinde bile eşinden izin alma
inceliğini/zarafetini/nezaketini göstermiştir.
Hz. Muhammed, aile bireyleri ile
şakalaşmış, aile içi ufak tatsızlıkları anlayışla karşılamış, kusurları
affetmiş, ikazlarını incitmeden yapmıştır.
Hz. Muhammed, bir ömür boyu doğruluk
çizgisinden sapmamış, iyilik yolunda sebat göstermiş, sık sık tövbe ve istiğfar
etmiş, ahlakını güzelleştirmesi için Yüce Allah’a dua etmiştir.
Hz. Muhammed, bütün ömrü boyunca erdemli
bir hayat yaşamaya kendini adamış, böylece insanların en seçkini olmuş, Yüce
Allah tarafından da “en güzel örnek” olarak takdim edilmiştir.
Hz. Muhammed, inanmadığı ve yaşamadığı
hiçbir şeyi söylememiş, kendisiyle çeliştiği bir tek örneğe rastlanmamış, onun
bu hakkını düşmanları bile teslim etmişlerdir.
Hz. Muhammed, insanlığa en güzel model
olmuş, herkesin sorunlarıyla içtenlikle ilgilenmiş, kendisine küstahça
davrananlara bile insanca muamele etmiştir.
Hz. Muhammed, İslam’a davet ettiği
insanlara ahiret kurtuluşundan başka hiçbir peşin çıkar vaat etmemiş, aksine bu
yolun uzun, çetin ve çileli olduğunu önceden haber vermiştir.
Hz. Muhammed, saygınlığını zor kullanarak
değil, getirdiği ilâhî prensipler doğrultusunda yaşadığı erdemli hayat sonucu
kazanmış, onu sevenler gönülden sevmişlerdir.
Hz. Muhammed, her fırsatta alçak gönüllü,
kinden uzak, affeden biri olduğunu göstermiştir.
Netice itibarıyla, ahiretin güzelliklerini,
dünyanın bilgeliğini, erdemli bir hayatı yaşamayı isteyenin örneği Hz. Muhammed
Mustafa’dır. O, hayırda en ileride olan, ahlâkı övülen, üstün özellikleri şahsında
toplayan, bütün insanlık için “rol model” bir şahsiyettir. Onu gerçek anlamda
sevenler onun getirdiği ilkeleri hayatına tatbik eden, onun gittiği yoldan
giden ve her yönüyle onun gibi olmaya çalışan muttaki mü’minlerdir. (08.04.2010)
Yorumlar
Yorum Gönder