Hayâ İmandandır (109)
Hayâ İmandandır (109)
İslâm’ın insanlığa öğrettiği ve müntesiplerinde de bulunmasını istediği
güzel vasıflardan birisi de haya sahibi olmaktır. Utanma duygusu demek olan
haya, İslam ahlakının özü, imanın da bir cüz’üdür. Bunun içindir ki Hz. Peygamber
şöyle buyurmuşlardır: "İman yetmiş küsur şubedir/daldır. En üstünü
Allah'tan başka bir ilah bulunmadığına iman etmek, en alt derecesi/şubesi de
insanlara zarar verecek şeyleri yoldan kaldırmaktır. (Dikkat ediniz) haya da
imandan bir şubedir."[1]
Haya duygusu, insanoğlunun fıtratında mevcuttur; insan hayasını tamamen
kaybetmemişse çirkinlikler karşısında sıkılır, yanlış bir iş yaptığı veya kopya
çekmeye kalkıştığı anda yüzü kızarır.
Bu itibarla haya, insanın haysiyet ve şerefini koruyan ama “vicdanını
köreltmemiş, kalbini taşlaştırmamış” insanlarda bulunan güzel bir duygudur.
Haya sahibi bir kimse, Cenab-ı Hakka gönülden inandığı ve O’ndan utandığı
için hiç kimsenin olmadığı yerde bile aklın ve dinin hoş görmediği hal ve
hareketlerden sakınır.
İnsan, sağlam imanı ve geliştirdiği haya duygusuyla şeytanla ve
şeytanlaşmış insanlarla sürekli mücadele halindedir.
Allah inancı sapasağlam olan ve haya duygusunu yitirmeyen bir müslüman,
iyilik ve güzelliklere yönelir, kötülüklerden ve haramlardan uzak durur.
Buna karşılık, Allah inancı zayıf, haya perdesini yırtmış, şeytanına
yenik düşmüş insan çekinmeden her türlü kötülüğü yapabilir ve haram işleyebilir.
Nitekim Hz. Peygamber; "Eğer utanmıyorsan dilediğini yap"[2] sözüyle haya
duygusu köreltildiğinde insanın şeytana ve şeytanlaşmış insanlara kanarak çirkin
işleri rahatlıkla yapabileceği uyarısında bulunmuştur.
Bu yönüyle iman ile desteklenen haya duygusu, insanın söz ve davranışlarında
düzenleyici role sahiptir. Zira haya, fertlerin günlük hayatta sergileyeceği davranışlarını
süzgeçten geçirmeye imkân sağlar. Bu bakımdan utanma duygusu, toplumsal barış
ve huzura da önemli katkı sunar.
Bir hidayet rehberi olan Kur’ân-ı Kerim'de çok güzel haya örnekleri
mevcuttur. Örneğin Yusuf Sûresi’nde Hz.Yusuf’un,[3] Kasas
Sûresi’nde Şuayb’ın kızlarının,[4] Ahzab
Sûresi’nde de Hz. Muhammed’in[5] hayasından
övgüyle söz edilmektedir.
Günümüzde kadın erkek her mü’minin “özellikle gençlerin” bu güzel haya
örneklerini öğrenmesi ve uygulaması çok daha önemlidir.
Sonuç olarak, haya duygusu insanı, Yaratan ve yaratılan karşısında
yücelten bir erdemdir. Utanma duygusu, sahibini daima iyiliğe ve güzelliğe götürür.
Zira Hz. Muhammed, "Edepsizlik ve kötü sözün girdiği şey çirkinleşir.
Hayanın girdiği şey ise ancak güzelleşir”[6] buyurarak hayanın
önemine dikkat çekmiştir.
Rabbim cümlemizi haya sahibi dürüst ve erdemli kullarından eylesin. (06.02.2009)
Yorumlar
Yorum Gönder