Yemen'den ateş çıkması kıyamet alameti midir? (49)
Yemen'den ateş çıkması kıyamet alameti midir? (49)
Bazı rivâyetlerde kıyâmet kopmadan önce
Yemen’den bir ateşin çıkacağı ve insanları mahşer meydanına sürükleyeceği haber
verilmektedir.
Kur’an-ı Kerim’de ise böyle bir alâmetten söz
edilmemektedir.
Bu konuda kaynaklarda yer alan rivâyetleri
değerlendirenler ise bunun mümkün olabileceğini ifâde etmektedir.
Nitekim bu ateşin yedi asır önce Hicaz
bölgesinde çıktığı ve Hz. Peygamber’in haber verdiği bir mûcizenin
gerçekleştiğini söyleyenler olduğu gibi, bu rivâyetlerin yoruma müsait
olmaları sebebiyle her devirde farklı yorumların yapılmasının söz konusu olabileceğini,
çıkacağı haber verilen ateşin “gerçekten çıkıp çıkmadığının ise belli
olmadığını” ifade edenler de vardır.
Değişik zamanlarda Hicaz topraklarında da
volkanik patlamaların olması muhtemeldir. Sûrun üfürülmesi ile başlayan süreçte
ise bu tür hadiselerin dünyanın her tarafında olması imkân dâhilindedir. Ancak
bunu “kıyâmetin bir alâmeti” olarak görmek doğru değildir.
Kanaatimizce, böyle bir ateşin çıkacağından
bahsedilmesinin sebebi, kıyâmetin yakın olduğu ve “kıyâmet alâmetleri”nin
çıkmaya başladığı konusunda insanları daha rahat iknâ etmek ve onları bir an
önce yaptıkları kötülüklerden vazgeçirmeye çalışmaktır.
Ancak, ansızın olacağı bildirilen kıyâmet
öncesinde bu kadar açık bir alâmetin önceden görüleceğinin ifâde edilmesini de “İslâm’ın
genel ilkeleriyle bağdaştırmak” mümkün değildir.
Ayrıca bu şekilde bir ateşin çıkmasının
kime ne yarar sağlayacağı da merak konusudur. Nitekim Allah Teala, bu dünyayı
oyun ve eğlence olsun diye değil, derûnî bir anlam ve amaç üzere yaratmıştır. O’nun
tarafından yaratılan şeyler, her yanıyla hikmet dolu, küllî bir planla uyumlu
ve belli bir amacı gerçekleştirmek üzere yaratılmaktadır. Evrende var olan
soyut ya da somut her şeyin bir anlamı olup, belli bir amaca hizmet etmektedir. Hiçbir
şeyin tesâdüfen yaratılması söz konusu değildir ve hiçbir kimse başıboş
bırakılmamıştır. Dolayısıyla insanları sürükleyen böyle bir ateşin
yaratılmasının ve “kıyâmet alâmeti” olarak vasıflandırılmasının hangi hikmete
mebnî olduğunu anlamak güçtür. Kaldı ki, bu sürüklemenin dünyada mı yoksa
âhiret günü mü olacağı konusu da ihtilaflıdır. Dünyada iken yaşanacak böyle bir
sürüklemeyi “âhiret ile ilişkilendirmek” de doğru değildir.
Diğer taraftan ahiret günü zaten böyle bir
ateşe hiç ihtiyaç yoktur. Çünkü insanlar kabirlerinden kalkıp, seller
misali mahşer meydanına doğru ilerleyecek ve Rab’lerinin huzuruna
çıkarılacaklardır. Kendisinden kaçıp kurtulmaları kâbil olmayan bir davetçinin
peşinden gidecekledir. O gün sesler, o sınırsız rahmet sahibinin huzurunda saygı
ile kısılacak ve yalnızca “cansız-baygın bir uğultu” işitilecektir.
Görüldüğü üzere Kur’an-ı Kerim, bu
durumu apaçık bir şekilde tasvir etmekteyken, “böyle bir ateşin kıyâmet gününde
insanları sürükleyip götürmesinin” de söz konusu olamayacağı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, kıyâmet kopmadan önce
Yemen’den bir ateşin çıkacağı ve insanları mahşer meydanına sürükleyeceği
bilgisini haber veren rivayetler metin olarak problemlidir ve bunun “kıyâmet
alâmetleriyle” ilişkilendirilmesi de doğru değildir.[1] (30.11.2007)
[1] Ayrıntılı
bilgi için Dr. Ahmet Emin SEYHAN’ın, “Hadislerde Kıyamet Alametleri”
adlı kitabına bakılabilir. Moralite Yay., İstanbul, 2006, s. 221-222.
Yorumlar
Yorum Gönder