Veled-i zina Anlayışının Perde Arkası (30)
Veled-i zina Anlayışının Perde Arkası (30)
Ahmed Bican’ın yazmış olduğu Envâru’l-Âşikîn adlı
eserde yansıtığı “veled-i zînâ” anlayışı da sakat bir anlayıştır ve
İslam’a aykıdır.
Şöyle ki Bican, cennet ve cehennem arasında
kalacağı iddia edilen “a’râf ehli” ile ilgili görüşleri naklederken “veled-i
zînâ”, “kâfirlerin baliğ olmadan ölen çocukları”, “melekler”
ve “mü’minlerden bazı kimseler” dedikten sonra şöyle bir ifâde
kullanmaktadır: “Sahihi (doğrusu) budur ki, bu dediklerimizin cemîsi
A’râf’da vardır. Cemîsi mü’minlerdir.”
Bîcan ile aynı görüşü savunanlara göre “veled-i
zînâ” olan bir kişi “iyi bir mü’min olsa bile” cennete giremez;
zira onun cennete girmeye hakkı yoktur. Çünkü o, gayr-i meşru bir ilişkiden doğmuştur
ve doğuştan günahkârdır/suçludur.
Ancak böyle bir yaklaşım kesinlikle doğru
değildir.
Çünkü bu çocuğun zînâ sonucu
doğmasında ne bir dahli, ne bir kabahati, ne de bir tercîhi söz konusudur.
Eğer suçlu birileri varsa o kişiler, nikâhsız
birlikte olan yani zina fiilini işleyen o çocuğun anne ve babasıdır.
Dolayısıyla mevcut suçu bu
çocuğa yüklemek “adaletli bir yaklaşım” değildir ve kabul edilebilir
hiçbir tarafı yoktur.
Zîra Kur’ân-ı Kerim’in ifâdesine
göre üstünlük ancak takvâ iledir. Ve suçun şahsîliği ilkesi esastır. Kimse
kimsenin günahını üstlenmeyecektir. Bir başka ifadeyle sorumluluk taşıyan bir
kimseye başkasının sorumluluğu yüklenemez.
Allah’a gönülden teslim olup inanan,
O’na karşı derin bir sorumluluk bilinci taşıyan, sonra da dürüst ve erdemli
davranışlar ortaya koyan bir kulun ırkının, dilinin, renginin, soyunun ve
sopunun hiçbir önemi yoktur.
Bunlar birer üstünlük vesilesi değildir.
Çünkü üstünlük, doğuştan değil sonradan elde edilen kazanımlarla olur.
Zaten Yüce Allah, insanların malına veya
şekline/ırkına/rengine/soyuna değil, imanına ve salih amellerine bakacaktır.
Dolayısıyla eski Arap kültürünün izlerini
taşıyan, soy ve sopu önemseyen mezkûr anlayışın ciddiye alınır ve kabul
edilebilir hiçbir tarafı yoktur.
Sonuç olarak, annesi ve babasının zina
etmesi sonucu dünyaya gelen bir insanı dünyada iken gayret ederek “cenneti hak
edecek bir mümin olsa bile” sırf veled-i zina olduğu için cennete sokmamak ve
onu Araf’ta bekletmek, Kur’ân ve sahih sünnete aykıdır. Bunlar vahyin
aydınlatmadığı hayat tarzının ürettiği sakat düşüncelerdir.[1] (27.07.2007)
Yorumlar
Yorum Gönder