Cumhuriyet ve Demokrasi (92)
Cumhuriyet ve Demokrasi (92)
İslâm dini, Allah tarafından insanlığa gönderilen son din olup insanların
barış ve huzur içinde yaşamalarını amaçlamış, “aklın, malın, canın, neslin ve
dinin” korunmasını emretmiştir. Bilindiği üzere bu ilkeler, günümüzde
evrensel değerler olarak kabul görmüş temel hak ve hürriyetlerdendir. Sevgili
Peygamberimiz: “İnsanlar bir tarağın dişleri gibi birbirlerine
eşittirler. Kimsenin kimseye takvadan başka bir üstünlüğü yoktur”[1] "Ey
insanlar Rabbiniz birdir, babanız birdir, Arab’ın Arab olmayana, Arap olmayanın
Arab’a, beyazın siyaha ve siyahın beyaza hiç bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük
ancak takva iledir"[2] buyurarak temel
hak ve hürriyetlerdeki bu eşitliği dile getirmiştir.
Kur’an ve sahih sünnet, ortaya koyduğu bu üstün değerlerle toplumların
kendi hayat şartlarını güzelleştirmelerine yardımcı olmuş, herhangi bir yönetim
şekli önermese de “Şûra” prensibini getirerek kamuya ait işlerde fertlerin
katılımına imkân sağlamıştır. İnsanlar arasında adaleti ve iyiliği emretmiş,
düşünce ve ifade özgürlüğünü, temel hak ve özgürlükleri, istişareyi,
çoğulculuğu, şeffaflığı, hesap verebilirliği ve katılımcılığı önermiştir. Bu
konuda Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Ve [ey Peygamber,] senin
izleyicilerine yumuşak davranman, Allah'ın rahmetinin bir eseriydi. Zira eğer
onlara karşı kaba, kırıcı ve sert olsaydın, doğrusu senden koparlardı. Artık
onları bağışla ve affedilmeleri için dua et. Ve toplumu ilgilendiren her konuda
onlarla müşavere et; sonra bir hareket tarzına karar verince de Allah'a güven:
Zira Allah, O'na güven duyanları sever.”[3]
Bu ayetin ruhuna uygun hareket eden Peygamber efendimizle alakalı Ebu
Hureyre: “Rasulüllahtan daha çok ashabı ile istişare eden hiçbir kimse
görmedim”[4] derken Peygamberimizin
“yönetim anlayışı” konusunda bize bir fikir vermektedir. Nitekim o, Bedir, Uhud
ve Hendek savaşları öncesi ashabı ile müzakereler yapmış, ortak akla dayalı
kararlar almış ve bunları da başarıyla uygulamıştır. Görüldüğü üzere
Peygamberimiz, bu yönüyle de bizler için bir örnektir. Diğer taraftan Kur’an-ı
Kerim’de “danışma” anlamına gelen “Şura” adında müstakil
bir surenin bulunması, kamuya ait işlerin yürütülmesinde ve problemlerin
çözümünde istişarenin ve demokratik yöntem ve uygulamaların ne kadar önemli
olduğunu ortaya koymaktadır.
İnsanlık âlemi, tarih boyunca adalet, eşitlik, temel hak ve
özgürlükler gibi evrensel değerlerin arayışı içerisinde olmuş, bu değerlerin en
güzel bir biçimde gerçekleşmesine imkân veren yönetimin ise günümüzde “demokratik
cumhuriyet” olduğu sonucuna ulaşmıştır. Cumhuriyet, dinimizin öngördüğü
istişareye dayalı, hak ve özgürlükleri teminat altına alan, insanların
yeteneklerini ortaya koyabilmelerine fırsat tanıyan, düşünce ve inançların
serbestçe ifade edildiği bir yönetim şeklinin adıdır.
Bilindiği üzere gelişmiş ülkelerin gücü ve başarısı, demokratik
yönetimlerinden ve dayandıkları evrensel hukuk ve ahlak ilkelerinden
kaynaklanmaktadır. Biz Müslümanlara düşen görev de aynı şekilde kaliteli ürün, mal,
hizmet ve bilgi üretmekle beraber, demokratik yönetim birikimlerini
zenginleştirmeye çaba sarf etmek olmalıdır. Zira dünyada baskıcı, dayatmacı ve
totaliter yönetimler ülkelerini geri kalmışlığa mahkûm ederken, demokrasinin
bütün kurum ve kurallarıyla işlediği şeffaf yönetimler başarıdan başarıya
koşmaktadırlar. Dayatmacı rejimler bölgelerinde ve dünyada düşmanlıkları
körükleyip büyütürken, demokratik yönetimler dostlukları, uzlaşıyı ve barışı
geliştirmeye önem vermektedirler.
Kurtuluş savaşını gerçekleştiren milli iradenin bizlere kıymetli armağanı
olan cumhuriyeti, özünde taşıdığı ruha uygun olarak yaşatmak en temel
vatandaşlık görevlerimizden olup, devletimizi liyakatli ellerde yükseltmeye,
yüceltmeye ve bu mukaddes emaneti bizden sonraki nesillere en iyi şekilde
devretmeye çalışmalıyız.
Bize bu kıymetli armağanı bırakan ecdadımızı, tüm şehit ve gazilerimizi
rahmetle anıyor, kendilerine Yüce Allah’tan mağfiret niyaz ediyoruz.
Rabbim cümlemizi insan haklarına riayet eden, hukukun üstünlüğüne inanan,
demokrasinin, özgürlüğün ve bağımsızlığın kıymetini bilen ve bu uğurda mücadele
eden dürüst ve erdemli kullarından eylesin. (10.10.2008)
Yorumlar
Yorum Gönder