Yaftalamak Vebaldir!!!
Günümüzde bazı müslümanlar
ellerinde hiçbir somut delil/ veri/ kanıt/ belge/ bilgi olmadan ve Yüce
Allah’tan korkmadan kolay bir şekilde bazı İslâm âlimlerine dil uzatmakta ve
onları pervasızca yaftalamaktadır. Böyle bir durumu İslâm ahlâkıyla
bağdaştırmak elbette mümkün değildir. Dolayısıyla bu kimselerin İslâm ahlâkından
nasibini almamış ve imanlarına şirk bulaştırmış müfteriler olduğunu söylemek de
herhangi bir sakınca yoktur.
Şu misalle ne demek
istediğimizi açıklayalım:
Örneğin bir kimse elinde yeteri
kadar delil olmadan bir müslümanı “rasyonalist” veya “gelenekçi” olmakla
yaftalarsa yanlış bir iş yapmış olur. Çünkü Batılıların ürettiği ve dilimize
sokmayı başardığı bu kavramları bir kişi veya grup için kullanmak itikâdî
açıdan bazı riskler taşır ve bu yaftalamayı yapan şahıs veya şahıslar vebal
altında kalır.
Bilindiği üzere İslâm’da
aklı kullanmanın tartışılmaz bir yeri ve önemi vardır ama İslâm’da en üst
otorite “akıl” değil “vahiy”dir. Dolayısıyla bir müslümanın “rasyonalist/
akılcı” olması asla düşünülemez. Bu bakımdan aklı kullanmanın öneminden
bahseden birine hemen “rasyonalist” damgasını vurmak ve onu itibarsızlaştırmaya
çalışmak son derece tehlikeli ve yanlıştır.
Aynı şekilde müslümanlar
geleneklerini kayıtsız şartsız otorite kabul etmez ve edemez. Zira Kur’ân-ı
Kerîm, müşrik Arapları bununla suçlamış ve atalarının yanlışlarını
sorgulamalarını ve bunu asla tekrar etmemelerini tavsiye etmiştir. (Bakara,
2/170; A’râf, 7/28, 70; Yunus, 10/78; Nahl, 16/35; Necm, 53/23).
Bu itibarla gelenek, vahyin
ve marufun kriterlerinden geçer not alıyorsa değerlidir ve devam
ettirilmelidir, değilse derhal terk edilmelidir. Bu bakımdan gelenekçilik
yapmayan bir müslümanı “gelenekçi” olarak yaftalamak doğru değildir. Elbette bir
müslümanın İslâm’a aykırı olmayan geleneklere sahip çıkması söz konusu olabilir
ve bu da doğru olandır. Ancak bir müslümanın vahye aykırı geleneklere sahip çıkması
ve bunların savunuculuğunu yapması ise asla düşünülemez, yapıyorsa problem
İslâm’da değil kendisindedir.
Sonuç olarak, Batılıların
ürettiği kavramların ne manaya geldiğini bilmeden/ araştırmadan “kendini o
kelimelerle ifade edenler” de, “sevmedikleri kimseleri o tabirlerle
yaftalayanlar” da büyük bir yanlışın içindedir. Bir müslümanın “rasyonalist”
veya “gelenekçi” olması asla düşünülemez. Aklı kullanmayı savunanlara
“rasyonalist” veya dine aykırı olmayan geleneklere sahip çıkanlara da
“gelenekçi” diye yaftalamak büyük bir vebaldir. (23.03.2018)
Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Emin SEYHAN
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Yorumlar
Yorum Gönder