Şeytanı ve Şeytanlaşmış İnsanları Ancak Müttakîler Yener!
Kur’ân-ı Kerîm’de en çok
bahsedilen temel konuların başında “tevhid, nübüvvet, ahiret, adalet, takvâ,
ihsan ve infak” gelmektedir.
Takvâ, Yüce Allah’a,
kendine, insanlara ve tüm evrene karşı sorumluluklarının bilincinde olmak
demektir.
Takvâ, Yüce Allah’ı
incitmekten, O’na saygısızlık yapmaktan, O’nun sevgisini kaybetmekten korkmak
demektir.
Takvâya ulaşmak ancak
Kur’ân ve sahih sünnetin ilkelerini öğrenmekle, özümsemekle ve gereğini
yapmakla mümkün olabilir.
Günahlardan ve cehennemi
boylamaktan korunmak/ kurtulmak için şeytanı ve şeytanlaşmış insanları iyi tanımak
ve takvâ programını harekete geçirmek şarttır. Zira sorumluluklarının bilincinde
olan ve takvâ programını harekete geçiren bir insan ancak şeytanı ve
şeytanlaşmış insanları yenebilir.
Nasıl ki vücudun
bağışıklık sistemi zayıfladığında mikroplar, bakteriler ve virüsler harekete
geçiyor, vücut bunlara yenik düşüyor ve hastalanıyor ise takvâ (şeytanın ve
şeytanlaşmış insanların telkinlerinden korunma programı) da devre dışı
bırakıldığında ruhun hastalanması, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların telkin
ve önerilerine açık hale gelmesi ve bağışıklık sisteminin çökmesi kaçınılmaz
olur.
Dolayısıyla müttakîler, takvâ
programlarını güçlendiren Kur’ân ve sahih sünnetin ilkelerine göre hareket etmeye
mecburdur. Böyle yaptıklarında ruhun bağışıklık sistemi güçlenecek ve müttakîlerin
şeytanları yenmeleri çok daha kolay olacaktır.
Sonuç olarak, Kur’ân ve
sahih sünnetin ilkelerini öğrenen, özümseyen ve gereğini yapan müttakîler şeytanı
ve şeytanlaşmış insanları yener ve sonunda cenneti hak ederler. (22.06.2018)
Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Emin SEYHAN
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Yorumlar
Yorum Gönder