Diyanet’in Acilen Yapması Gereken Bir Görev?


Günümüzde bir yandan hoca kılıklı merdiven altı din tüccarları, yazılı, görsel ve sosyal medya vasıtasıyla uydurma hadisleri yaymaya devam ederken diğer taraftan da zındıklar hâlâ hadis uydurmaya ve bunları dolaşıma sokmaya devam etmektedir.
Öbür taraftan ateist, deist, nihilist, agnostik ve misyoner çevreler de Hz. Peygamber’e iftira atma, onu değersizleştirme ve itibarsızlaştırma çalışmalarını sürdürmektedir.  
Dolayısıyla bütün bu mahfillere karşı harekete geçmesi, halkı doğru dini bilgilerle aydınlatması, üretilen sahih dini bilgileri halka en güzel şekilde sunması/ ulaştırması gereken kurum “gücünü Anayasa’dan alan Diyanet İşleri Başkanlığı’dır.
Elbette Başkanlık birçok konuda başarılı işlere imza atmış ve atmaya da devam etmektedir. Ancak ihmal ettiği bazı konular vardır ve bunlardan biri de halkın “doğru bir hadis/ sünnet algısına” sahip olmasını sağlamak amacıyla sosyal medya imkânlarını yeterince aktif kullanamamış olmasıdır.
Zira sosyal medyada hadis/ sünnet inkârcıları, Hz Peygamber’i itibarsızlaştırma girişimlerine devam etmekte, bu yayınlar gençlerin kafasını karıştırmakta, gençler dini konularda bazı sorular sormakta, sordukları sorulara ikna edici cevaplar bulmakta güçlük çekmektedir. Sorularına mukni cevap bulamayan gençler şüpheye düşmekte, şüpheleri giderilmeyen gençler dinden soğumakta, giderek İslam’dan uzaklaşmakta, böylece genç nesiller Ateizmin, Deizmin, Nihilizmin, Gnostisizmin, Agnostisizm gibi sapkın akımların kucağına itilmektedir.
Dolayısıyla gençleri bu cereyanlara kaptırmamak, ahiretlerini mahvetmelerini önlemek amacıyla sosyal medyada gençlerin merak ettikleri bütün soruların cevaplarını içeren, kolayca ulaşabilecekleri ve arkadaşlarıyla paylaşabilecekleri “üçer dakikalık videolar” hazırlanmalıdır. Özet bilgiler içeren, herkesin rahatlıkla anlayacağı bir dil ve üslup ile sunulan “binlerce etkili ve çarpıcı video” sosyal medya hesaplarından paylaşılmalı, bunlar bütün dünya dillerine çevrilmelidir.
Sonuç olarak, bu önemli görev onu hayata geçirecek gayretli, sağduyulu, sorumluluk, hassasiyet, farkındalık ve duyarlılık sahibi kimseleri beklemektedir. Görevi ihmal etmek ve bu konuda sorumluluk üstlenmekten kaçınmak doğru değildir. “Gücünü Anayasa’dan alan Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat Fakülteleri’yle işbirliği yaparak bu önemli projeyi bir an önce hayata geçirmeye mecbur değil mahkûmdur. (30.11.2018)
Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Emin SEYHAN                     
              Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Torpil Yapan da Yaptıran da Melundur!

Evlilik Kader midir? II (362)

Uydurma Rivâyetler ve Mehmet Akif Ersoy’un Uyarısı (236)