Muska Takmak ve Taşımak Kesinlikle Haramdır!
Bilindiği üzere Hz. Peygamber, hastalananlara ilaç ve doktor
tavsiyesinin yanı sıra dua etmiş (Müslim, Sahih, 39/Selâm, 19 (II,
1722), nr: 47, 48; İbn Mâce, Sünen, 31/Tıb, 19, 36 (II, 1150, 1163) ve
onlara “Yüce Allah’a nasıl dua edeceklerini” de öğretmiştir. (Örnekler
için bkz. Ebû Dâvûd, Sünen, 27/Tıb, 19 (IV, 217-218); Tirmizî, Câmiu’s-Sahîh,
26/Tıb, 29 (IV, 408); İbn Mâce, Sünen, 31/Tıb, 36 (II, 1164); Mâlik b. Enes, Muvattâ, 5/‘Ayn, 4 (II,
942), nr: 9).
Hz. Muhammed, şifanın sadece
Yüce Allah’tan beklenilmesini ve O’nunla irtibatın hiçbir zaman koparılmamasını
tavsiye etmiştir. Câhiliye döneminde olduğu gibi bazı hastalıklara yakalandığı
için muska ve benzeri şeyler (temâim) takarak/ taşıyarak iyileşeceğini
zannedenleri ise şöyle uyarmıştır:
“Kim (kendisine fayda
verdiğine veya bir zararı def ettiğine inanarak) bazı şeyler (muska, nazarlık,
boncuk, kemik, kurt dişi, ayı tırnağı, okunmuş iplik vs...) takarsa (şifayı
veya kötülüklerden korunmayı Allah Teâlâ yerine o taktığı şeyden beklerse) o
kimse o taktığı şeyle başbaşa bırakılır.” (Tirmizî,
Câmiu’s-Sahîh, 26/Tıb, 24 (IV, 403); Nesâî, Sünen, 37/Tahrîm, 19 (VII, 112); İbn Hanbel, Müsned,
IV, 310-311).
Görüldüğü üzere Hz.
Peygamber, “cansız birtakım nesnelerden medet umulmasının yanlışlığını”
ortaya koymakta, hastalananlara sebeplere sarılma ve Rablerine dua ederek meşrû
ölçüler içinde tedavi imkânlarını araştırma tavsiyesinde bulunmaktadır.
Nitekim Câhiliye döneminde
bazı taşların uğur getirdiğine ve hastalıkları iyileştirdiğine inanılırdı. İşte
o, böyle bir inançtan müslümanları sakındırmış ve insanları Yüce Allah’a
kulluğa ve sadece O’ndan istemeye davet etmiştir. (Konuyla ilgili bazı örnekler
için şu kitaba bakılabilir: Çelik, Ali, İslâm’ın Kabul veya Reddettiği Halk
İnançları, Hicaz Bölgesi, Beyan Yay., İstanbul, 1995, s. 186-188).
Kaldı ki Kur’ân-ı Kerîm; “(İnsanoğlu,
başına gelen bir sıkıntıdan kurtulmak için) Allah yerine ne zarar ne de fayda
sağlayabilen şeylere (cansız nesnelere) yalvarıp yakarır; düşülebilecek en
vahim sapıklık da zaten budur!” (el-Hac, 22/12) diyerek insanları
uyarmakta ve bu tür cansız nesnelerden medet umulmasını “sapıklık”
olarak nitelendirmektedir. Hal böyleyken hâlâ muska takmayı veya taşımayı tavsiye
etmek, bu âyetin ruhuna aykırı hareket etmeyi kabullenmek anlamına gelecektir.
Dolayısıyla kamil bir mü’minin
Yüce Allah’a dua ederek, Ona güvenerek, sırf O’ndan istemek yerine üzerinde
taşıdığı “bazı nesnelere/ âyet yazılı kağıt parçacıklarına” itibar ederek
bela ve musibetlerden korunacağını zannetmesi Yüce Allah’ı devre dışı bırakması
son derece yanlıştır. Böyle bir yaklaşım/ tasavvur/ algı/ inanç, zamanla
kişiyi şirke düşürebilecek bir potansiyeli de içinde barındırmaktadır.
Hâlâ bu gerçeği
göremeyerek insanları Yüce Allah’tan uzaklaştırıp şeytanın ve şeytanlaşmış
insanların kucağına iten “fetvalar” yayınlayanlar, muska yazmayı ve takmayı
savunanlar artık akıllarını başlarına toplamak zorundadır. Biz kendi adımıza
bunun haram olduğunu yıllardır söyledik ve yazdık. İftiralara, hakaretlere ve
itibarsızlaştırma girişimlerine rağmen aldığımız bu kararın arkasında da
durduk. Dolayısıyla herkes kendi yaptıklarının hesabını vereceğinden biz vazifemizi
yapmış olmanın verdiği iç huzuruyla toplumda gördüğümüz diğer yanlışlara dikkat
çekmeye ve gerçeği arayan samimi müminleri uyarmaya devam edeceğiz.
Bu nedenle tekrar ifade
edelim ki, eğer bir müslüman Yüce Allah’a güvenmeyi bırakır da muska yazdırmak
için gittiği şarlatana inanır, onun yazdığı muskanın kendisine fayda sağlayacağını
düşünür ve bu muskayı da üzerine takar veyahut arabasında/ çantasında taşır ise
işte böyle bir kimse büyük hata ve gaflet içine düşmüş olur.
Çünkü bazı sahih
hadislerde “arrâfı (gelecekten haber veren kâhini, büyücüyü,
medyumu, falcıyı, astroloğu ve muskacıyı) tasdik edenin/ ona inananın Hz. Muhammed’e (a.s.) indirileni inkâr
etmiş olacağı”, “cennete
giremeyeceği” ve “kırk gün namazının
kabul olunmayacağı” bildirilmekte ve bu gibi kişilerden uzak durulması
tavsiye edilmektedir.
Hadislerde nasıl falcı ve
büyücülerden uzak durulması tavsiye ediliyorsa iyi niyetle muska yazdığını
söyleyen ve kendini hoca olarak tanıtan ama hocalıkla alakası olmayan, dini
kisveye bürünmüş din bezirganlarından, cinci ve üfürükçülerden, kısacası bu tür
“aşağılık heriflerden” de uzak durulması gerekir. Bu sahtekarlara güvenerek Yüce
Allah’tan uzaklaşanlar büyük bir yanlış yaptıklarını artık fark etmelidirler.
Sonuç olarak, hastalıktan,
nazardan veya hasedçilerin şerrinden korunmak için muska takmak veya yanında
taşımak kesinlikle haramdır. Zira muska taşımanın bir sonraki aşaması
taktığı o şeye kutsallık atfetmeye başlamak, Yüce Allah ile arasına aracılar
koymak ve nihayet Yüce Allah’tan uzaklaşıp muskaya ve muskacılara güvenip onlardan
yardım beklemektir. Görüldüğü üzere muska takmanın kişiyi şirke düşürme
tehlikesi mevcuttur. Göz göre göre muska takmayı savunanlar, insanların
zaaflarını kendi çıkarlarına alet edenler ve insanları Yüce Allah’a yöneltmek
yerine “taşıdıkları nesnelerin onları kötülüklerden koruyacağı düşüncesine” sevk
edenler büyük bir vebali omuzladıklarını bilmelidirler. (21.04.2017)
Yrd. Doç. Dr. Ahmet Emin SEYHAN
Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Yorumlar
Yorum Gönder